Kene Hastalıkları
Kene HastalıklarıKırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA)
Hastalığa KKKAV (Kırım Kongo Kanalı Ateşi virüsü) neden olmaktadır. Virüs keneler tarafından taşınmakta ve insanlara aktarılmaktadır. Kene koyunların, keçilerin, tavşanların ya da develerin derilerine yuvalanır ve virüsü bulaştırdığı hayvanın kanı ile alır.
Kene insanı ısırdığında virüsü kan yoluyla aktarır. Hasta bir hayvanla doğrudan temas da bulaşmasını sağlar. Virüs kanın pıhtılaşmasını engellediğinden bağırsak kanamaları, kan kusma ve iç kanamalar ortaya çıkar. Hastalığa yakalanan her iki kişiden biri ölmektedir.
Virüse karşı aşı bulunmamaktadır.
Kırım Kongo Kanalı Ateşi bugüne kadar Güney Avrupa’da, Asya ve Afrika’da görülmüştür.
Kene insanı ısırdığında virüsü kan yoluyla aktarır. Hasta bir hayvanla doğrudan temas da bulaşmasını sağlar. Virüs kanın pıhtılaşmasını engellediğinden bağırsak kanamaları, kan kusma ve iç kanamalar ortaya çıkar. Hastalığa yakalanan her iki kişiden biri ölmektedir.
Virüse karşı aşı bulunmamaktadır.
Kırım Kongo Kanalı Ateşi bugüne kadar Güney Avrupa’da, Asya ve Afrika’da görülmüştür.
Erken Yaz Beyin İltihabı (FSME)
FSME hastalığı FSME virüslerinin neden olduğu bir hastalıktır. Virüs insanın merkezi sinir sistemine saldırmaktadır.
Virüs ilk aşamada kenelerden insanlara taşınmaktadır. İnek ya da keçilerin sterilize edilmemiş sütlerinden geçtiği de ender olarak görülmüştür.
2007 yılında Almanya’da 238 klinik vaka bildirilmiştir. Her FSME enfeksiyonu ağır seyretmeyebilir. Hekimler bazı insanlarda bu hastalığın neden ağır seyrettiğini hatta ölümlere neden olduğunu bugüne kadar bulamamışlardır. Çünkü diğer FSME bulaşanlarda hastalık hafif seyretmekte hatta bu insanlar hiç hastalanmamaktadır. Bu konuda kesin olan bir şey varsa o da kişinin yaşının oynadığı roldür. Yaş ne kadar ileriyse FSME’nin seyri de o kadar ağır olmaktadır.
Bir FSME hastası tipik vakalarda hastalığı iki evrede yaşamaktadır.
1. Evre: FSME, yaz gribinde olduğu gibi ateşle, baş ve uzuv ağrılarıyla başlar.
2. Evre: Bulaşan virüs merkezi sinir sistemini etkilemeye başlar. Hastalığın hafif seyrinde beyiz zarı iltihabı gelişir. Bunu belirtileri de yüksek ateş, güçlü baş ağrıları ve sık sık ense sertliği hissidir.
Hastalığın ağı seyretmesi durumunda ise beyin iltihaplanması söz konusudur. Bu evrede yalnızca beyin zarı değil tüm beyin hastalıktan etkilenir. Beyin zarı iltihabı belirtilerinin yanı sıra bilinç bulunaklığı, konuşma ve yutma zorluğu, hareket zorlukları hatta felç görülür.
Aynı zamanda FSME virüsü, omuriliğe daha doğrusu uygun sinir köklerine zarar vermektedir.
Yaşınız ne kadar büyükse beyin ve omurilik iltihaplanmasına yakalanma riskiniz o kadar yüksektir.
Hastaların yüzde 10 ila 20’sinde ağır tedavi sürecinden sonra kalıcı nöropsikolojik zararlar oluşmaktadır.
Görece sıklıkla FSME, hareket güçlükleri ve depresyon gibi fiziksel değişikliklere neden olmaktadır. Uzun erimli zararların %40’ı yetişkinlerde gerçekleşirken ve çocuklarda %2 ile çok seyrek görülmektedir.
FSME’nin neden olduğu ölüm vakaları da bilinmektedir. Hastalığa yakalanıp da sinir sistemi zarar görenlerin yaklaşık %2’si ölmektedir.
FSME virüsleri kenenin salyasında bulunur. Isırdıktan sonra hemen yaralı yerden insana geçer.
Kene ısırdıktan hemen sonra çıkarılsa bile bu FSME’ya karşı korumaz. Burada geçerli olan, kene kadar uzun emerse riskin de o kadar çok arttığıdır.
FSME tedavi edilemez. Bu nedenle hastalığı önlemek özellikle önem arzetmektedir ve her zaman kene ısırmasına karşı tedbirli olma zorunluluğu söz konusudur. Bunun dışında aşı yaptırarak FSME’den korunmak da mümkün olmaktadır.
Resmi sağlık kurum ve kuruluşları, risk bölgelerinde yaşayan ya da tatil yapan ve doğa da bulunmak zorunda olanlara aşı yaptırmalarını önermektedir.
Virüs ilk aşamada kenelerden insanlara taşınmaktadır. İnek ya da keçilerin sterilize edilmemiş sütlerinden geçtiği de ender olarak görülmüştür.
2007 yılında Almanya’da 238 klinik vaka bildirilmiştir. Her FSME enfeksiyonu ağır seyretmeyebilir. Hekimler bazı insanlarda bu hastalığın neden ağır seyrettiğini hatta ölümlere neden olduğunu bugüne kadar bulamamışlardır. Çünkü diğer FSME bulaşanlarda hastalık hafif seyretmekte hatta bu insanlar hiç hastalanmamaktadır. Bu konuda kesin olan bir şey varsa o da kişinin yaşının oynadığı roldür. Yaş ne kadar ileriyse FSME’nin seyri de o kadar ağır olmaktadır.
- FSME’nin Belirtileri ve Seyri
Bir FSME hastası tipik vakalarda hastalığı iki evrede yaşamaktadır.
1. Evre: FSME, yaz gribinde olduğu gibi ateşle, baş ve uzuv ağrılarıyla başlar.
2. Evre: Bulaşan virüs merkezi sinir sistemini etkilemeye başlar. Hastalığın hafif seyrinde beyiz zarı iltihabı gelişir. Bunu belirtileri de yüksek ateş, güçlü baş ağrıları ve sık sık ense sertliği hissidir.
Hastalığın ağı seyretmesi durumunda ise beyin iltihaplanması söz konusudur. Bu evrede yalnızca beyin zarı değil tüm beyin hastalıktan etkilenir. Beyin zarı iltihabı belirtilerinin yanı sıra bilinç bulunaklığı, konuşma ve yutma zorluğu, hareket zorlukları hatta felç görülür.
Aynı zamanda FSME virüsü, omuriliğe daha doğrusu uygun sinir köklerine zarar vermektedir.
Yaşınız ne kadar büyükse beyin ve omurilik iltihaplanmasına yakalanma riskiniz o kadar yüksektir.
- Patolojik Değişimler (Hastalıktan Kalan Bozukluklar)
Hastaların yüzde 10 ila 20’sinde ağır tedavi sürecinden sonra kalıcı nöropsikolojik zararlar oluşmaktadır.
Görece sıklıkla FSME, hareket güçlükleri ve depresyon gibi fiziksel değişikliklere neden olmaktadır. Uzun erimli zararların %40’ı yetişkinlerde gerçekleşirken ve çocuklarda %2 ile çok seyrek görülmektedir.
FSME’nin neden olduğu ölüm vakaları da bilinmektedir. Hastalığa yakalanıp da sinir sistemi zarar görenlerin yaklaşık %2’si ölmektedir.
- İnsan Kendine Nasıl Bulaştırır?
FSME virüsleri kenenin salyasında bulunur. Isırdıktan sonra hemen yaralı yerden insana geçer.
Kene ısırdıktan hemen sonra çıkarılsa bile bu FSME’ya karşı korumaz. Burada geçerli olan, kene kadar uzun emerse riskin de o kadar çok arttığıdır.
- Tıbbi Tedavi
FSME tedavi edilemez. Bu nedenle hastalığı önlemek özellikle önem arzetmektedir ve her zaman kene ısırmasına karşı tedbirli olma zorunluluğu söz konusudur. Bunun dışında aşı yaptırarak FSME’den korunmak da mümkün olmaktadır.
Resmi sağlık kurum ve kuruluşları, risk bölgelerinde yaşayan ya da tatil yapan ve doğa da bulunmak zorunda olanlara aşı yaptırmalarını önermektedir.
Lyme-Borreliose Hastalığı
Borrelia bakterisi Lyme-Borreliose’ye spiral şeklinde bir bakteri neden olmaktadır. Sıklıkla kenelerden geçen bir hastalıktır.
Willy Burgdorfer 1982 yılında 100 yıldan daha uzun zamandır bu hastalığa kenelerin taşıdığı bakterinin sebep olduğunu keşfetti.
Kaç kişinin bu hastalığa yakalandığını bilmek olanaklı değildir. Örneğin Almanya’da her yıl onbinden fazka kişinin bu hastalığa yakalandığı tahmin edilmektedir.
Lyme-Borreliose hastalığının başka hastalıklarda da görülen birçok belirtisi bulunmaktadır. Bu nedenle Borreliose teşhisi koymak kolay değildir.
Lyme-Borreliose, çoklu sistem hastalığı diye tanımlandığından birçok belirtiye sahiptir. Birçok belirtisi diğer hastalıklarla ortak olduğundan teşhisini koymak zordur.
Az da olsa karekteristik belirtilerinden biri Erythema migrans’tır. Daire şeklindeki bu cilt kızarıklığı kene ısırdıktan sonra birkaç gün ya da hafta gözlemlenir.
Bu kızarıklıklar her Lyme-Borreliose hastasında ortaya çıkmayabilir. Hastalığın erken evresinde bu kızarıklığın yanı sıra yorgunluk, halsizlik, ateş ve baş ağrısı gibi genel belirtiler gözlemlenir.
2. evrede beyinzarı iltihabı, şiddetli ağrılar ve kalp problemleri gibi çeşitli hastalık belirtileri ortaya çıkar. Lyme-Borreliose’de göreli sık olarak yüz felci de gözlenmiştir.
Kronik geç evre de denilen 3. evrede sıklıkla eklem iltihaplanması ortaya çıkar. Bu evrede hastanın cildine dokunulduğunda parşömen kâğıdı gibi hissedilir.
Normal koşullarda Lyme-Borreliose kene ısırması ile insana bulaşır. Bu hastalığa yakalananlardan hastalık başka bir insana geçmez; yani insandan insana bulaşıcı değildir.
Borrelia taşıyan kene bunu kurbanına ısırarak bulaştırır. Kenenin orta bağırsağında bulunan borrelianın kana karışması kesin olarak zaman alır. Bundan dolayı saatler sonra kurbanın kanına ulaşır.
Kene ne kadar hızlı çıkarılırsa hastalığa yakalanma riski o kadar az olmaktadır.
Borreliaya karşı bir savunma aracı bulunmamaktadır ve bağışıklık da söz konusu değildir. İnsan kendini birçok kez aşılatabilir ve aynı zamanda farklı evrelerde çeşitli borreliayı taşıyabilir.
Lyme-Borrelioseye karşı aşı bulunmamaktadır.
Lyme-Borreliose, dünya genelinde kenenin görüldüğü her yerde görülmektedir. Çeşitli kene türleri Lyme-Borreliose taşıyıcısı olarak bilinmektedir. Avrupa’da bu hastalığı taşıyan en önemli kene türü ise ağaç kenesi olarak bilinen Ixodes ricinus’tur.
Lyme-Borreliose bir bakteri hastalığı olduğundan prensip olarak antibiyotik kullanımı ile tedavi edilir. Hastalığın erken evresinde ortaya çıkan belirtilerle tablet şeklindeki antibiyotikler mücadele edebilir.
Daha sonra ortaya çıkan ve kronik belirtilerde tıbbi tedavi bu kadar kolay olmamaktadır. Bu aşamada antibiyotik desteğinin haftalar boyunca sık sık damardan zerkedilmesi zorunludur.
Tedavi için çeşitli antibiyotikler söz konusudur. Bu tercih yapılırken belirtilerin türü ve hastanın yaşı önem arzeder. Kene ısırmasından sonra belirtiler henüz ortaya çıkmamışsa antibiyotik desteği önerilmez.
Willy Burgdorfer 1982 yılında 100 yıldan daha uzun zamandır bu hastalığa kenelerin taşıdığı bakterinin sebep olduğunu keşfetti.
- Borrelia Kenelerin Bağırsaklarında Yaşar
Kaç kişinin bu hastalığa yakalandığını bilmek olanaklı değildir. Örneğin Almanya’da her yıl onbinden fazka kişinin bu hastalığa yakalandığı tahmin edilmektedir.
Lyme-Borreliose hastalığının başka hastalıklarda da görülen birçok belirtisi bulunmaktadır. Bu nedenle Borreliose teşhisi koymak kolay değildir.
- Lyme-Borreliose’nin Belirtileri
Lyme-Borreliose, çoklu sistem hastalığı diye tanımlandığından birçok belirtiye sahiptir. Birçok belirtisi diğer hastalıklarla ortak olduğundan teşhisini koymak zordur.
Az da olsa karekteristik belirtilerinden biri Erythema migrans’tır. Daire şeklindeki bu cilt kızarıklığı kene ısırdıktan sonra birkaç gün ya da hafta gözlemlenir.
Bu kızarıklıklar her Lyme-Borreliose hastasında ortaya çıkmayabilir. Hastalığın erken evresinde bu kızarıklığın yanı sıra yorgunluk, halsizlik, ateş ve baş ağrısı gibi genel belirtiler gözlemlenir.
- 2. ve 3. Evreler
2. evrede beyinzarı iltihabı, şiddetli ağrılar ve kalp problemleri gibi çeşitli hastalık belirtileri ortaya çıkar. Lyme-Borreliose’de göreli sık olarak yüz felci de gözlenmiştir.
Kronik geç evre de denilen 3. evrede sıklıkla eklem iltihaplanması ortaya çıkar. Bu evrede hastanın cildine dokunulduğunda parşömen kâğıdı gibi hissedilir.
- İnsan Kendine Nasıl Bulaştırır?
Normal koşullarda Lyme-Borreliose kene ısırması ile insana bulaşır. Bu hastalığa yakalananlardan hastalık başka bir insana geçmez; yani insandan insana bulaşıcı değildir.
Borrelia taşıyan kene bunu kurbanına ısırarak bulaştırır. Kenenin orta bağırsağında bulunan borrelianın kana karışması kesin olarak zaman alır. Bundan dolayı saatler sonra kurbanın kanına ulaşır.
Kene ne kadar hızlı çıkarılırsa hastalığa yakalanma riski o kadar az olmaktadır.
Borreliaya karşı bir savunma aracı bulunmamaktadır ve bağışıklık da söz konusu değildir. İnsan kendini birçok kez aşılatabilir ve aynı zamanda farklı evrelerde çeşitli borreliayı taşıyabilir.
Lyme-Borrelioseye karşı aşı bulunmamaktadır.
- Lyme-Borreliose Nerede Görülmektedir?
Lyme-Borreliose, dünya genelinde kenenin görüldüğü her yerde görülmektedir. Çeşitli kene türleri Lyme-Borreliose taşıyıcısı olarak bilinmektedir. Avrupa’da bu hastalığı taşıyan en önemli kene türü ise ağaç kenesi olarak bilinen Ixodes ricinus’tur.
- Tıbbi Tedavi/Müdahale
Lyme-Borreliose bir bakteri hastalığı olduğundan prensip olarak antibiyotik kullanımı ile tedavi edilir. Hastalığın erken evresinde ortaya çıkan belirtilerle tablet şeklindeki antibiyotikler mücadele edebilir.
Daha sonra ortaya çıkan ve kronik belirtilerde tıbbi tedavi bu kadar kolay olmamaktadır. Bu aşamada antibiyotik desteğinin haftalar boyunca sık sık damardan zerkedilmesi zorunludur.
Tedavi için çeşitli antibiyotikler söz konusudur. Bu tercih yapılırken belirtilerin türü ve hastanın yaşı önem arzeder. Kene ısırmasından sonra belirtiler henüz ortaya çıkmamışsa antibiyotik desteği önerilmez.
Diğer Hastalıklar
Keneler çeşitli hastalık yapıcı ajanları barındırmaktadır ve bunların neden olduğu hastalıkların sayısı azınsanmayacak kadar çoktur.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, FSME ve Lyme-Borreliose dışındaki diğer bazı hastalıklar:
Bu hastalık ağırlıklı olarak Akdeniz havzasında ortaya çıkmaktadır. Belirtileri ateş, yorgunluk hissi ve kas ağrılarıdır ve insanlarda ender olarak görülür.
Sığır ve köpeklerde sıklıkla görülmektedir. Parazitler, alyuvarları tahrip ederek hayvanın ölmesine neden olmaktadır. Bu hayvan hastalığı insan malaryasına benzediğinden zaman zaman köpek malaryası da denilmektedir. Almanya’da akarsulu orman kenesi (Dermacentor reticulatus) bu hastalığın taşıyıcısıdır.
Ehrlichiose
Ehrlichien diye bilinen bir bakteri neden olmaktadır. Bu bakteri çeşitli keneler vasıtasıyla taşınmaktadır. ABD’nin güney bölgelerinde bulunan Amblyomma Americanum örnek kene türü olarak verilebilir.
Ehrlichiose genellikle belirtisiz seyreder. Ancak, ateş, baş ve kas ağrısı ile bulantı diğer bakteri kaynaklı hastalıkların ortak belirtileri olduğu için anlaşılması karmaşıktır. Avrupa’da da bu hastalıkla ilgili vakalar bilinmektedir.
Lekeli Humma (Rickettsiose)
Keneler lekeli hummanın çeşitli türlerini taşırlar. Avrupa’da Akdeniz Lekeli Humması bilinmektedir. Adından da anlaşılacağı gici hastalık Akdeniz havzasından gelmektedir.
Hastalığa, neden olduğu bakteriden dolayı Rickettsiose de denilmektedir. Rickettsialar da Babesialar gibi pleoformik paraziter mikroorganizmalar olarak sınıflandırılır.
Ender Görülen Kene Kaynaklı Hastalıklar
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, FSME ve Lyme-Borreliose dışındaki diğer bazı hastalıklar:
- Babesiose
- Ehrlichiose
- Lekeli Humma (Rickettsiose)
- Ender Görülen Hastalıklar
Bu hastalık ağırlıklı olarak Akdeniz havzasında ortaya çıkmaktadır. Belirtileri ateş, yorgunluk hissi ve kas ağrılarıdır ve insanlarda ender olarak görülür.
Sığır ve köpeklerde sıklıkla görülmektedir. Parazitler, alyuvarları tahrip ederek hayvanın ölmesine neden olmaktadır. Bu hayvan hastalığı insan malaryasına benzediğinden zaman zaman köpek malaryası da denilmektedir. Almanya’da akarsulu orman kenesi (Dermacentor reticulatus) bu hastalığın taşıyıcısıdır.
Ehrlichiose
Ehrlichien diye bilinen bir bakteri neden olmaktadır. Bu bakteri çeşitli keneler vasıtasıyla taşınmaktadır. ABD’nin güney bölgelerinde bulunan Amblyomma Americanum örnek kene türü olarak verilebilir.
Ehrlichiose genellikle belirtisiz seyreder. Ancak, ateş, baş ve kas ağrısı ile bulantı diğer bakteri kaynaklı hastalıkların ortak belirtileri olduğu için anlaşılması karmaşıktır. Avrupa’da da bu hastalıkla ilgili vakalar bilinmektedir.
Lekeli Humma (Rickettsiose)
Keneler lekeli hummanın çeşitli türlerini taşırlar. Avrupa’da Akdeniz Lekeli Humması bilinmektedir. Adından da anlaşılacağı gici hastalık Akdeniz havzasından gelmektedir.
Hastalığa, neden olduğu bakteriden dolayı Rickettsiose de denilmektedir. Rickettsialar da Babesialar gibi pleoformik paraziter mikroorganizmalar olarak sınıflandırılır.
Ender Görülen Kene Kaynaklı Hastalıklar
- Colarado Kene Ateşi
- Ehrlichiose (diğer biçimleri)
- Heartwater (Afrika kara kaplumbağa kenesi’nden bulaşır)
- Hindistan orman hastalığı
- Q Ateşi
- Roky Dağı Lekeli Humması
- Güney Afrika Lekeli Humması
- Tekrarlanan kene ateşi