Basında Kene
Basında KeneRektör Yardımcısından "Koli Bantlı" Kene Tedbiri (05.06.2009)
Bozok Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Gülümser, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan kene ve diğer haşerelerin vücuda yapışmalarını önlemek için çiftçilerin koli bandı kullanabileceğini bildirdi.
Gülümser, son yıllarda özellikle Orta Anadolu Bölgesi'nde KKKA hastalığına neden olan kenelerin insan ölümlerine neden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Gülümser, Yozgat, Tokat, Amasya, Sivas bölgelerindeki kırsal bölgelerde yoğun olarak görülen kenelerle mücadele çalışmaları devam ederken, korunmak için değişik yöntemlerin uygulandığını kaydetti.
Gülümser, bölgelerde yaşayan insanların tarım ve hayvancılıkla uğraştıklarını, bu nedenle de kene ve diğer zararlı böceklerle içiçe yaşamak zorunda olduklarını ifade etti. Kenelerin uçan haşere olmadığının altını çizen Gülümser, "Keneler topraktan, yürüyerek insan bedenine ulaşmakta, uygun bulduğu bölgede ise yapışarak kalmaktadır. Kenelerin ayaktan başlayan yürüyüşlerini engelleyebilmek için, kesin çözüm olmamakla birlikte koli bandı kullanılabilir" dedi.
Gülümser, kenelerin vücuda yapışmasını önlemek için, koli bandının nasıl kullanılacağını da uygulamalı olarak gösterirken şöyle şunları anlattı:
"Pantolon gibi giysilerin paçaları çorap içerisine konulduktan sonra, koli bandı, yapışkan kısmı dışarıya gelecek şekilde çarık bağı gibi diz kapağa kadar sarılarak, yapıştırılır. Böylece, vücuda yapışmak üzere yerden hareketlenen kene ve diğer zararlı haşereler koli bandına yapışmak suretiyle, yapışacağı bölgeye ulaşmadan fark edilmesi sağlanır.
Bu kesin bir çözüm değil, sprey kullanılması daha doğru bir yöntem. Ancak, sprey kullanma imkanı bulunmayan çiftçilerimiz bu yöntemi kullanmak suretiyle, bireysel geçici çözüm olarak değerlendirebilirler." (http://www.spothaber.com)
Hamile Kadını Kene Isırdı (04.06.2009)
Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesi Çokak köyünde hamile bir kadın kene ısırması nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Çokak köyünde ikamet eden ve 8 aylık hamile olduğu öğrenilen Fatma Kıvrak, tarlada çalışırken sırtına yapışan keneyi eliyle çıkarıp attı. Bir süre sonra ateşi çıkan ve halsizleşen Kıvrak, yakınları tarafından Andırın Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Kırım Kongo Kanamalı Hastalığı şüphesiyle gözlem altına alınan Kıvrak, yapılan müdahalelerden sonra ambulansla Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.
Fatma Kıvrak'ın kan örnekleri alınarak tahlil için Ankara'ya gönderildi. (http://www.haberturk.com)
KKKA Hastalığına Yakalanan Kadın Tedavi Altında (04.06.2009)
Balıkesir’in Balya İlçesi’ne bağlı Çamuca Köyü’nde, sırtına kene yapışan 60 yaşındaki Nesli Bayırlı’da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü tespit edildi. Kadın, tüm tedbirler alındıktan sonra İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
Çamucu Köyü’nde oturan evli ve 5 çocuk annesi Nesli Bayırlı, 1 Haziran'da yüksek ateş, halsizlik ve başağrısı şikayetiyle yakınları tarafından İvrindi Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Doktorun muayenesi sırasında Bayırlı’nın sırtına yapışmış bir kene olduğu fark edildi. Küçük bir operasyonla sırtındaki kene çıkarılan Nesli Bayırlı, KKKA virüsü şüphesiyle Balıkesir Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Burada hazırlanan özel bir odaya konulan Bayırlı’dan alınan kan örneği de Ankara Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne gönderildi. Nesli Bayırlı’nın tedavisi sürerken, Ankara’dan gelen tahlil sonuçları şok etkisi yarattı. KKKA virüsü tespit edilen kadın, dün öğle saatlerinde özel donanımlı ve dezenfekte edilmiş ambulansla İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilip tedaviye alındı.
Ankara Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nden gelen tahlil sonuçlarının ardından hastayı vakit geçirmeden gerekli tüm önlemleri alıp İzmir’e sevk ettiklerini açıklayan Balıkesir İl Sağlık Müdürü Mehmet Çalışkan, Balya ve köylerinde kene ısırmalarına karşı vatandaşların ve sağlık personelinin bilgilendirileceğini, acilen afişler bastırılıp her yana asılacağını ve seminerler düzenleneceğini söyledi.
2006 yılının haziran ayında da Balıkesir’in Gönen İlçesi’nde adı açıklanmayan bir vatandaşta kene ısırması sonucu KKKA virüsü tespit edilmişti. Dozer operatörü olduğu belirtilen kişi müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. (http://www.milliyet.com.tr)
KKKA Hastasının Taşındığı Sedye Hastane Bahçesinde Yıkandı (03.06.2009)
Tokat’ta, kene ısırması sonucu KKKA hastalığına yakalanan Ali Gözüpek ambulansla hastaneye getirilerek tedavi altına alındı. Ambulans görevlileri sedyeyi hastane bahçesinde hortumla su tutarak, deterjan ve fırçayla yıkadı.
Ortaören Köyü'nde, kene ısırması sonucu rahatsızlanan Ali Gözübek, Tokat Vali Recep Yazıcıoğlu Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonucunda KKKA hastalığı teşhisi konan Gözübek, Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Ambulans ve sağlık görevlileri maske ve eldiven takarak önlem aldı.
45 yaşındaki Ali Gözübek İntaniye Servisi'nde tedavi altına alınırken, ambulans görevlileri ise hastayı taşıdıkları sedyeyi yıkayarak kendilerince önlem aldı. Görevliler, sedyeyi ambulansa yerleştirmeden önce hortumla su tutarak, deterjan ve fırça ile yıkadı. (http://www.milliyet.com.tr)
Hangi Bölgelerde ve İllerde Kene Isırma İhtimali Daha Fazla (26.05.2009)
Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında görülen kene ısırmaları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı, her geçen yıl giderek artıyor.
2002 yılından bu zamana kadar bin 100 köyde 2 bin 315 hastalık vakası görüldü. Bugüne kadar kene tarafından ısırılan 140 kişi hayatını kaybetti.
Sağlık Bakanlığı, KKKA Hastalığı risk haritasını çıkardı. Buna göre vakalar çoğunlukla Orta Anadolu ve Orta Karadeniz Bölgesi'nde, yani Kelkit Vadisi başta olmak üzere Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum Yozgat, Kastamonu, Karabük ve Çankırı illerinde yoğunlaşıyor.
Daha çok havaların ısındığı yaz mevsiminde görülen kene vakalarıyla, bu yıl daha erken karşılaşıldı. Kene vakalarının bu yıl daha erken görülmesinin en büyük nedenin ise hava sıcaklıklarındaki artış olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, sıcak ortamda yaşama ve üreme imkânı bulan kenelerin, yumurtadan daha erken çıkarak aktif hale geldiği ve insanlarla temas haline geçtiğine dikkat çekiyor.
Kenelerin havaların soğumaya başladığı kasım ayına kadar aktif olacağını hatırlatan uzmanlar, insanların yaz döneminde çok dikkatli olmaları uyarısında bulunuyor. Özellikle araziden eve dönüşte mutlaka tüm vücutta detaylı bir kene taraması yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Orhan Yıldız, bir kenenin yılda ortalama 6 bin yavru bıraktığını ve bunu engellemenin imkânsız olduğunu söyledi.
Engellenemediği için kene sayısının her geçen yıl giderek arttığını buna paralel olarak da vaka ve ölüm olaylarının arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Yıldız, havaların bu yıl erken ısınmasının kenelerin yumurtadan çıkarak aktif hale gelmesini hızlandırdığını ifade etti.
Özellikle iklim değişikliği ve tavşan avcılığının kısıtlanmasının KKKA hastalığı görülme riskini arttırdığına dikkat çeken Doç. Dr. Yıldız, önlem alınmaması halinde Türkiye'yi önümüzdeki yıllarda daha zor günlerin beklediğini savundu.
Kuş gribiyle birlikte kümes hayvanlarının büyük çoğunluğunun itlaf edilmesinin de kenelerin sayısının arttırdığını aktaran Doç. Dr. Yıldız, bu konularla alakalı ciddi tedbirler alınması gerektiğini dile getirdi.
KENENİN ERKEN FARK EDİLMESİ HAYAT KURTARIYOR
Kars Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zati Vatansever, kenenin erken fark edilmesi halinde ölüm olaylarının büyük oranda önüne geçilebileceği uyarısında bulundu.
Kırsal arazide; çalışmak, piknik yapmak veya başka bir nedenden dolayı bulunan kişilerin kene tarafından ısırıldıklarını geç fark ettikleri için ölümlerin yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Vatansever, "Kırsal arazide bulunmak zorunda kalan insanlar akşamları evlerinde gittiklerinde detaylı bir şekilde kene kontrolü yapsalar sorun kalmayacak. Keneler sığırlardan kan emiyor. Sığırları ilaçlarlarsa kene sayısını bir miktarda azaltmış oluruz. Dünyada da başka yöntem yok. Birçok mücadeleden bahsediliyor. Ama bunlar sansasyonel açıklamalar." diye konuştu.
DÜNYADA 900, TÜRKİYE'DE 30 ÇEŞİT KENE VAR
Bilimsel olarak tespit edilen 900 çeşit kene olduğunu belirten Zati Vatansever, Türkiye'de 30 civarında kene türü olduğunu ve bunlar içinden bir tanesinin virüs taşıdığını belirtti.
Aktarma potansiyeli olan kenenin önemli olduğunu ifade eden Vatansever, taşıma potansiyeli olan türün Türkiye'de bir tane olduğunu bildirdi.
BİLİNENİN AKSİNE KEKLİKLER KENENİN DÜŞMANI DEĞİL DOSTU
Doğada her hangi bir şekilde birbirlerini yiyen canlılar olduğunun altını çizen öğretim üyesi, kuşlar hareket halindeyken keneyi gördüklerinde yediklerini hatırlattı.
Karıncaların da bir kısmının kene yediğini aktaran Vatansever, Türkiye'de kekliğin keneleri yiyerek azalttığı yönünde yanlış bir inanış olduğunu söyledi.
Kene yiyen canlıların hiçbirisinin popülasyonunu azaltmayacağını kaydeden Vatansever "Aksine kenenin çoğalmasına keklikler yardım ediyor. Keneler kekliklerin yavrusunda besleniyor. Tavşan, hindi, karga olan yerde kene vardır. Çünkü keneler bu hayvanları çok sever. Sığır aynı yerde varsa kene için yaşar. Bu kene toprağın içine saklanır. Bazı kene türleri ota tırmanır. Toprağın altındaki keneyi kimse bulamaz." diye konuştu.
KENE İLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı ile ilgili kamuoyunda yanlış bilinenleri anlatan Prof. Dr Zati Vatansever, önemli açıklamalarda bulundu.
Yozgat'ta keklik, domuz, tavşan gibi hayvanları avlayarak kene araştırması yaptığını anlatan Vatansever, "Halk arasında keneyle ilgili çok sayıda yanlış bilinen konu var" dedi.
Prof. Dr Vatansever yanlış bilinenleri şöyle sıraladı.
- Nereden çıktı bu hastalık, keneler neden bu kadar arttı?
Hastalık eskiden de vardı fakat biz bunu bilmiyorduk. Az sayıda da ortaya çıktığı için farkına varılamıyordu. Birden bire çok sayıda çıkınca farkına vardık. Bu gibi salgınların ortaya çıkışında her zaman yaban hayvanı ve buna bağlı olarak virüs taşıyan kene sayısının artışı ile ilgilidir. Türkiye'de azımsanmayacak boyutlarda bir ekolojik rejenerasyon var. Gerek ormanlaşma çalışmaları gerekse kendiliğinden ortaya çıkan çalılık alanlar yaban hayvanı sayısını arttırmaktadır. Buna ek olarak köylerden göç vardır. Tarım arazileri işlenmediği ve parçalı arazı yapısının oluşumuna neden olduğu için yaban hayvanları ve keneler için uygun ortamlar oluşmaktadır. 1990'lardan beri oluşan ekolojik rejenerasyona dikkatlice bakılırsa bir çok şeyi anlamamamız daha kolay olacaktır.
- İlaçlama yapıldı kene sayısı artacak"
Bunun bir bilimsel dayanağı olmadığı gibi yaşadığımız KKKA gerçeği ile de ilgisizdir. Hastalığın görüldüğü 1500 kadar köyün hiç birinde çevre ilaçlaması yapılmadığı gibi, çiftçiler tarlalarında zirai mücadele amaçlı ilaç bile kullanmamaktadırlar.
- Keneyi kendi çıkardı o yüzden öldü
Hastalık oluşumu keneyi nasıl çıkarttığınız çıkartmadığınızla değil, kenenin sizden kaç gün kan emdiği ile ilgilidir. Keneyi 6-12 saat içinde çıkartırsanız hastalanma olasılığı en düşük seviyededir. Geciktiğiniz sürece kene size artan miktarda virüs vermeye devam edeceği için hastalanma riskiniz artar. Keneyi çıkartmak için uzman olmaya gerek yok. Elinize bir eldiven giyin, yoksa bir naylon parçası veya bez de kullanabilirsiniz. Keneyi deriye tutunduğu en yakın yerden parmaklarınızla tutup yavaş ve sabit kuvvetle çekin, çıkacaktır. Ağız organellerinin deri içinde kalması bir hastalık riski teşkil etmez, bunları ağaç kıymığı batmış gibi değerlendirin.
- Kendiniz çıkarırsanız keneyi kusturursunuz ve hastalanırsınız
Kenelerde "kusma" olarak adlandırılan mekanizma farklıdır. Keneyi mekanik olarak sıktığınızda kusmaz. Dolayısıyla keneyi tutup çekmeniz onun kusmasına neden olmaz. Keneyi çıkartırken yapılmaması gereken şey üzerine çeşitli maddeler dökmek veya yakmaktır. İşte bunlar keneyi kusturabilir.
- Keneyi çıkartırken ağız içerde kalırsa hastalanırsın
Kenenin ağzında salgı bezi yok, dolayısıyla kopmasının bir hastalık riski oluşturması beklenemez. Bunu ağaç kıymığı gibi algılayıp ona göre değerlendirmek gerek.
- Gidin doktor çıkartsın
Kendiniz hemen çıkartın sonra istiyorsanız doktora gidip bilgi verin. Çıkartma konusunda kendinize güvenmiyorsanız yine doktora gidebilirsiniz.
Unutulmaması gereken tek şey: sizi kene tuttuysa 10 gün boyunca ateş ve kırgınlık yönünden kendinizi izleyin ve kuşkulandığınızda hemen doktora gidip bilgi verin. Özelikle kırsal alanda çalışan insanlar bu gibi belirtileri ilk başlarda önemsememekte ve geç kalınıyor.
YILLARA GÖRE TÜRKİYE'DE GÖRÜLEN KENE VAKALARI
2002- 2003 yıllarında vaka sayısı 150 iken, ölüm sayısı 6 oldu
2004'te vaka sayısı 249, ölüm oranı 13,
2005'te vaka sayısı 266, ölüm oranı 13,
2006'da ise vaka sayısı 438, ölüm oranı ise 27.
2007 ve 2008'de ise özellikle vaka sayılarında büyük artışlar yaşandı.
2007'de 717 olan KKKA vakası
2008'de bin 315'e yükseldi. 2007'de 33 kişi KKKA'dan hayatını kaybederken
2008 yılında 135 kişi hayatını kaybetti.
2009 yılının ilk 5 aylık döneminde ise ölü sayısı 5'i buldu. (http://www.zaman.com.tr)
Kene Kâbusu Geri Döndü (26.05.2009)
Bahar mevsimi ve havaların ısınmasıyla birlikte kene kâbusu geri döndü. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) teşhisiyle Sivas'ta tedavi gören 2 kişi, dün yaşamını yitirdi. Son 4 günde Sivas'ta keneden ölenlerin sayısı 5'e yükselirken, bu yıl keneden ölenlerin sayısı 6'ya çıktı.
Tokat'ın Almus ilçesinde yaşayan Himmet Koç (74), bir hafta önce cinsel organına kene yapıştığını fark etti. Koç, keneyi kendisi koparıp attı ve utandığı için kimseye söylemedi. Hastaneye de gitmeyen Koç, önceki gün yüksek ateş ve bulantı şikâyetleri ile ailesi tarafından ilçedeki sağlık kuruluşuna götürüldü. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen Himmet Koç, önceki gece hayatını kaybetti.
Zile'de yaşayan 54 yaşındaki İsmail Dağ'ı da bir süre önce kene ısırdı. Rahatsızlanan Dağ, yine Sivas'a sevk edildi ancak dün sabah hayatını kaybetti. Koç Almus'ta, Dağ Zile'de toprağa verildi. İki hastanın ölümüyle, son dört günde keneden bulaşan KKKA nedeniyle ölenlerin sayısı 5'e yükseldi. Aynı hastanede tedavi gören Tokat Zile'de yaşayan 38 yaşındaki Haydar Kul, Yozgat Akdağmadeni'nde yaşayan 23 yaşındaki Nuray Koç ve Tokat Reşadiye'ye bağlı Kuzbağı beldesinde yaşayan Mustafa (71) Temiz yaşamını yitirmişti. Geçtiğimiz hafta Yozgat'ta kene ısıran bir kadın da ölmüştü.
8 Kişinin Tedavisi Sürüyor
Ölümlerin yaşandığı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Servisi'ne son bir buçuk ayda KKKA şüphesiyle 40 hasta getirildi. Tokat, Yozgat ve Gümüşhane ile Sivas'ın Koyulhisar ve Suşehri ilçelerinden gelen hastalardan 5'i öldü. Halen 8 kişi, enfeksiyon servisinde tutuluyor. Diğer 27 hasta ise bir süre gözlem altında tutulduktan sonra taburcu edildi.
İlacı yok, tedbir var
KKKA hastalığına karşı üretilmiş bir aşı yok. İlacı olmadığı için de korunma tedbirleri hayati önem taşıyor. Aşının bu yıl yetişmeyeceğini bildiren Sağlık Bakanlığı, vatandaşları özellikle şu konularda uyarıyor: Kene riski olan yerlerde vücudu tamamen örtecek giysiler giyilmeli ve açık renk tercih edilmeli. Kenelerin vücuda girebileceği açıklıklar kapatılmalı. (Pantolon paçaları çorap içine sokulmalı). Kırsal alanlara gidildiğinde vücudun açıkta kalan kısımlarına böcek kovucu sürülmeli. Elbiselere etki süresi uzun kene öldürücü ilaçlar sürülebilir. Vücut kene yönünden sık sık kontrol edilmeli, kene varsa bir pens veya cımbızla, deriye yapıştığı yerden tutulup sağa sola oynatılarak çivi çıkarır gibi çıkarılmalı. Kene vücuttan ne kadar kısa sürede çıkarılırsa hastalık riski de o kadar azalır. (http://www.sabah.com.tr)
4 Günde 5 Kişi Öldü, Kene 5 Ailenin Canını Yaktı! (25.05.2009)
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı şüphesiyle bir kişi daha öldü. Böylece son 4 günde ölenlerin sayısı 5'e çıktı.
Edinilen bilgiye göre, Tokat'ın Zile ilçesinde yaşayan İ.D, (54) bir süre önce yüksek ateş şikayetiyle hastaneye başvurdu. KKKA Hastalığı şüphesiyle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen İ.D, bu sabah hayatını kaybetti.
KKKA şüphesiyle dün gece de Himmet Koç isimli vatandaş ölmüştü. Böylece son 4 günde aynı hastalık şüphesiyle ölenlerin sayısı 5'e çıkmış oldu. Ölenlerden 4'ü Tokat, 1'i ise Yozgat nüfusuna kayıtlı. (http://www.haberturk.com)
Domuz Gribinin Adı Büyük: Oysaki, Kene Çok Daha Tehlikeli (25.05.2009)
Domuz gribi endişesiyle yatıp kalkan Türkiye, keneye iki günde 3 kurban verdi. Uzmanların uyarılarına rağmen vatandaşlar, vücutlarına yapışan keneyi önemsemiyor.
Son birkaç yıldır yaz mevsimlerinin korkulu rüyası haline gelen ölümcül Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakalarının önüne bir türlü geçilemiyor.
Doktora gitmeden kendileri çıkarıyor. Uygun yöntemle alınmayan böcek ise zehirli salgısını bırakıyor. Virüslü kenelerden buluşan KKKA, ancak birkaç gün sonra belirtilerini gösteriyor. Rahatsızlananlar, hastaneye başvuruyor. Ancak geç kalındığı için birçok hasta, kurtarılamıyor.
Kenenin domuz gribinden daha tehlikeli olduğunu vurgulayan Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Mehmet Alkan, gerekli önlemler alınmazsa ölü sayısının daha da artacağı uyarısında bulundu. "Şu ana kadar 200 köylü öldü. Kene, ne zaman villalara girer o zaman önlem alınır." dedi. Düzensiz ilaçlama ile ekolojik dengeye müdahale edildiğine dikkat çeken Alkan, şunları önerdi: "Kene ile parazitsel mücadele yapılması daha doğru. Koruyucu veteriner hekimliğin ön plana çıkartılması da gerekiyor." (http://www.nethaber.com)
Doktorlardan KKKA Uyarısı (25.05.2009)
Dr. Salman Koçakgöl, yaptığı açıklamada Türkiye'de ilk defa 2002 yılının ilkbahar ve yaz aylarında başta Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan ve çevresi olmak üzere İç ve Doğu Anadolu Bölgeleri'nin kuzeyi ile Karadeniz Bölgesi'nin güney kesimlerini kapsayan geniş bir coğrafi alanda ve KKKA'ya rastlandığını ve bunun 2003 yılında yapılan araştırmalar sonucunda tespit edildiğini söyledi.
Geçtiğimiz yıllarda Gaziantep'te de bu vakanın görüldüğünü hatırlatan Dr. Koçakgöl, "Hastalık her yıl Mayıs-Eylül ayları arasında görülmektedir. Virüs insanlara esas olarak enfekte kenelerin tutunması ile bulaşır.
Bunun dışında viremik dönemdeki enfekte hayvanın kesilmesi ve akabinde etin işlenmesi sırasında bulaşma olabilir. Etin bekletilmesi ile PH'sı asidik olacağından virüs bu ortamlarda ölür ve etler teorik olarak bulaştırıcı değildir" dedi.
Dr. Koçakgöl, kenelerin bulunduğu alanlarda çalışanların çok dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, "Kene ısırmaları genellikle piknik yapanlar, izciler, avcıları tehdit etmektedir. Kene ısırması ile alındığında inkübasyon süresi 1-3 gün, enfekte kan ve dokularla temasla alındığında ise 3-13 gün arasında değişmekte olduğu bildirilmektedir" diye konuştu.
Kenenin ezilmeden yerinden çıkarılması gerektiğini ifade eden Dr. Koçakgöl, "Yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan çıkarılmalıdır. Kenenin hortum dediğimiz kısmı vücuda girmişse mutlaka en yakın bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Bütün il genellerindeki görevli sağlık kuruluşları bu konuda bilgilendirilmiştir. Gerekli müdahale yapılacaktır" şeklinde konuştu.
Vatandaşların kene ısırmasını mutlaka dikkate alması gerektiğini de anlatan Dr. Koçakgöl, "Bu hastalığı taşıyan 30'a yakın kene türü bulunmaktadır. Bu keneler ciddi rahatsızlıklar oluşturabileceği için vatandaşlarımızın 'Bir şey olmaz' diyerek geçiştirmemesi gerekiyor. Mutlaka bir sağılık kuruluşundan yardım alması gerekmektedir" dedi. (http://www.gazeteguncel.com)
Keneler Ev Bastı! (25.05.2009)
Alınan bilgiye göre, Arifiye’nin Nehirkent beldesi Abdi Bey mahallesinde Abdurrahman Sayın’a ait evi, keneler bastı. Evin her tarafına dolan keneler, hane halkından Nevriye Sayin (24) ile Firdevs Topçuoğlu’nu (27) vücudunun çeşitli yerlerinden ısırdı. Hemen Sakarya Toyotasa İlkyardım ve Travmatoloji Hastanesi’ne kaldırılan kişiler, muayene edildikten sonra taburcu edildi. Ardından Arifiye İlçe Jandarma Komutanlığı, İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri, evde ve bahçede incelemelerde bulundu.
Valilik Kriz Merkezi’ni arayarak durumu anlatan Abdurrahman Sayın, "Avlunun her tarafı kene dolu. Hanımın parmağı şişmiş. Bu bütün köyü sararsa ne olacak? Gelinsin, bir inceleme yapılsın. Kene dalga geçilecek bir şey değil. Cumartesi günü hanım aramış; dalga geçer gibi cevap vermişler" diyerek tepki gösterdi.
Kamer Sayın da, Valilik Kriz Merkezi yetkililerine tepki göstererek, "Herhalde gazeteleri okumuyorlar. Keneden insanların öldüğünü bilmiyorlar. Herkesi aradık, aramadığımız kimse kalmadı. Belediyeden ekip geldi biraz ilaç sıktı, ben bu kadar yapabilirim, ’Büyükşehir’i arayın’ dediler" dedi.
Nevriye Sayın da, "Kriz merkezini aradığımda yetkili bana, ’kene o kadar zararlı mı dedi’ " ifadelerini kullandı. 76 yaşındaki Remzi Topçuoğlu ise, "Keneler kızımı ısırdı, hastaneye götürdük. Gelinimi ısırdı. Duvarlarda geziyorlar. Korkudan uyuyamıyoruz. Evin içinde çok var, çok var" diye konuştu. (http://www.objektifhaber.com)
Hava Isınıyor, Kene Mevsimi Açılıyor (14.05.2009)
İlaçlamanın keneyle mücadelede ne kadar etkin olduğu tartışılırken, Tarım Bakanı Mehdi Eker'den, "Tüm tabiatı ilaçlayamayız" açıklaması geldi. Yanı sıra keneye karşı da uyarılar...
Keneyi yok etmek için yapılan ilaçlamanın, meralar ve tabiatta yaşayan tüm diğer canlıları yok ettiğine dikkat çeken Tarım Bakanı, "İlaçla olacak bir şey değil. Tüm tabiatı ilaçlayamayız. İlaçlasan da yok edemezsin. Çünkü kene, bir anda milyonlarca larva birden bırakabiliyor. Bütün meraları, ormanları ilaçlarsan her tarafı zehirlersin. Canlı kalmaz" dedi.
PİKNİKTE KONTROL EDİN
Bakan Eker, keneyle yapılan mücadeleye rağmen açık havada, kene olasılığı bulunan yerlere yapılan piknik gibi gezilerin ardından mutlaka "kene kontrolü" yapılmasını önerdi.
24 SAAT FARK EDİLMEZ
Kenenin, vücutta 24 saat kalmadığı takdirde zararı olmadığını belirten Eker, "Kene, önce vücuda yapışıyor. Sonra kan emebilmek için tıpkı sondaj makinesi gibi derinin altına uzanıyor. Ancak deri altına uzanmadan önce anestezi içeren bir sıvı madde yayıyor. Dolayısıyla o sıvı nedeniyle de kenenin vücuda derinlemesine yapışması hissedilmiyor. Kene, bunu 24 saatte yapabiliyor" dedi. (http://www.haber7.com)
Keneye Karşı Kuş Metodu (13.05.2009)
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre ve Orman Müdürlüğü ile ortaklaşa yürüttüğü zararlı böceklerden korunmak kuş sayısını arttırma projesi meyvelerini vermeye başladı. Kocaeli’nin özellikle piknik yapılan alanlarına yerleştirilen böcekçil kuş yuvaları, kuşlarla doldu. Yuvaya yerleşen kuşlar sayesinde kentte vatandaşlar piknik alanlarında rahatça kene korkusu olmadan eğlenebilecekler.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Osman Poyraz yapılan bu çalışmanın asıl amacının, doğanın devamlılığını sağlamak olduğunu vurgulayarak “Kocaeli göç eden kuşların yol güzergâhında bulunan bir ilimiz. Biz sadece burada böcekçil kuşların yaşam ve üreme şartlarını iyileştiriyoruz. Bu kuşlar zararlı kene, tırtıl gibi canlılar ile beslenmekte. Kuşların zararlı böcekler ile beslenmesi vatandaşlarımızın bu canlılardan gelecek şikâyetlerini de azaltacak. Uygulamaya geçirdiğimiz proje hayvanların insan yaşamındaki önemli rolünü ortaya koymaktadır.”
TEK İLAÇLAMA KESİN ÇÖZÜM DEĞİL
Poyraz ilaçlama yönteminin tek başına işe yaramayacağını kaydederek “Keneler yılın belli dönemlerini toprak altında geçiriyor. Bu nedenle ilaçlar kenelerin yerine, onları yiyen canlıları yok ediyor, böylece keneler çoğalıyorlar. Aslında ilaçlamanın faydalı olmadığı belli zaten. Kenelere ne kadar farklı ilaç verilirse kenelerin direnci o kadar çok artar. Bu sayede kenelerde birden çok ilaca karşı direnç oluştu. Bu nedenle keneleri yok etmenin temel direği kene yiyen hayvanları çoğaltmaktan geçmektedir” dedi
Bilinçsiz kuş avcılığının kenelerin sayısının artmasına neden olduğunu kaydeden Poyraz “ İllerde kuş avcılığının yapılması ve kuş türlerinin azalması nedeniyle başta keneler olmak üzere başka zararlı böceklerinde sayıları arttı. Bunlar kenelerle beslenebileceği gibi, keneler de bu hayvanların üzerinde yaşamlarını sürdürebilir. Bu hayvanları avlayınca, oradaki keneler farklı canlılara ve insanlara gider. Çünkü beslenme ihtiyacı içinde. Diğer taraftan keneyle beslenen türlerin azalması, kenelerin artmasına neden oluyor. İlaçlama yerine avlanmada belirlenen kotalar düşürülmeli ve kuş türleri çoğaltılarak doğaya sürülmelidir. “
VATANDAŞLAR TAKDİR EDİYOR
Geçtiğimiz yıllarda Türkiye başta olmak üzere dünyada çok sayıda kişi kene ısırığı nedeniyle hayatını kaybetmişti. Bu nedenle ülke genelinde çok sayıda vatandaş piknik alanlarında eğlenmekten korkar hale gelmişti. Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin kene ile mücadele de yaptığı çalışmalar halkın büyük beğenisini kazanıyor. Piknik alanlarını dolduran vatandaşlar Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmaları takdir ettiklerini ve yeşil alanlarda kene korkusu olmadan rahatça piknik yapabildiklerini kaydettiler. (http://www.kuzeyhaber.com)
Evini keneler bastı! (13.05.2009)
Zonguldak'ta bir evi keneler bastı. Evde kene yüzünden mahsur kalan aile, belediyeden yardım istedi.
Zonguldak'ın Kokaksu Mahallesi'nde oturan 50 yaşındaki Perihan B., nereden geldiği belli olmayan keneler yüzünden evinde mahsur kaldı. Belediye ekiplerinin gelmesiyle evinin dışına çıkan Perihan B., evin çevresinde binlerce kene olduğunu söyledi. Kene yüzünden evde korkulu anlar yaşadıklarını anlatan Perihan B., şu ana kadar kenelerin kimseyi ısırmadığını söylerken büyük endişe yaşadıklarını belirtti.
Belediye ekiplerinin gelmesiyle birlikte ayağındaki terliği çıkararak tek tek keneleri öldürmeye çalışan Perihan B., şöyle konuştu: "Keneler evi basalı üç gün oluyor. Evin içinde dışında her yerde kene var. Kenelerin kimini terlikle öldürdük kimini yaktık. Kapılara çıkamadık. Gece uyuyamıyoruz. Keneleri fark ettiğimiz an hemen belediyeyi aradık."
Zonguldak Belediyesi ilaçlama ekipleri tarafından Karaelmas Un Fabrikası, Mithatpaşa Mahallesi ve Rat Mahallesi'nde de ilaçlama yapıldı. (http://www.haberturk.com)
***
Yanlış Yöntemler Uygulanıyor (13.05.2009)
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Açıcı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığını önlemek için kene mücadelesinde alan ilaçlamasının son derece yanlış olduğunu söyledi. Karadeniz Bölgesi için Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının ciddiyetini koruduğunu, havaların ısınmasıyla birlikte vaka sayısının artabileceğini belirten Açıcı, hastalıkla mücadelede hayvanların ilaçlanmasının yanı sıra ağıl ve ahırların ilaçlanmasının etkili olduğunu, bunun yanı sıra kişisel önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti.
ALAN İLAÇLAMASI YANLIŞ
Havaların ısınmasıyla birlikte şehirlerde park ve bahçelerin ilaçlanmasının yaygın olarak yapıldığına işaret eden Açıcı, kene ile mücadele için alan ilaçlamasının son derece yanlış olduğunu vurgulayarak, "Alan ilaçlaması keneleri öldürmüyor, pek çok yararlı türü öldürmesinin yanı sıra ilaç kalıntılarının kanserojen etkisi göz ardı ediliyor. Doğanın ilaçlanması ile bir sürü canlı ortadan kaldırılıyor. Alan ilaçlamasında kullanılan ilaçlar, keneleri değil yararlı türleri öldürüyor. Doğadaki besin zinciri bozulduğunda, zararlı türler çoğalıyor. Kanserojen etkileri olan ilaçlar yeraltı sularına, toprağa karışıyor. Bunların zamanla oluşturacağı riskler dikkate alındığında, adeta insanları koruyalım derken zarar veriyorlar" dedi.
ALINACAK ÖNLEMLER
İnsanların kullandığı kene kovucu ilaçlara da dikkat edilmesi, bu ilaçların asla vücuda temas etmemesi, solunmaması, üzerine sıkılan kıyafetlerin ise yıkanması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Açıcı, kırsal kesimdeki insanların risk altında olmasına rağmen kenelerden en fazla kentlilerin endişe duyduklarını söyledi. Açıcı, alınacak kişisel önlemlerin yanı sıra pikniğe gideceklere çalılık ve çakıllı yerlerde, floranın bol olduğu yerlerde bulunulmaması, oturulan yere geniş bir örtü serilmesi, beyaz giyilmesi, piknik dönüşü kene kontrolü yapılması uyarılarında bulundu. (http://www.halkgazetesi.com.tr)
***
Bartın'da 10 günde 100 kişiyi kene ısırdı (13.05.2009)
Bartın'da vatandaşlar kenelerden çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi. Geçen günlerde Bartın'ın en işlek caddesinde bile görülen keneler vatandaşların vücuduna yapışmaya devam ediyor. Bartın'da son 10 gün içerisinde yaklaşık 100 kişiyi kene ısırdı. Keneler tarafından ısırılan vatandaşlar çeşitli hastanelere başvurdu.
Bartın Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Seyfettin Kalaycı, hastaneye günde 10 ile 15 arasında kene vakasının geldiğini belirterek "Mayıs ayının başından itibaren kene vakaları gözüküyor. Günlük 10-15 kene vakası görülüyor. Şu ana kadar hiçbir ölüm tespit edilmedi. Hastalıklı kene şu ana kadar tespit edilmedi" dedi.
Bartın Devlet Hastanesi'ne en son dün gece Kurucaşile ilçesinden bir kişi, Kızılelma köyünden bir kişi ile Bartın merkezden bir kişi kene ısırmasından dolayı başvurdu. (http://haber.mynet.com)
Kırım Kongo'dan Ölümler Başladı Mı? (12.05.2009)
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, kene döneminin başlaması nedeniyle vatandaşları uyardı. Piknik sonrası göbek deliğinizi kontrol edin.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, kene döneminin başlaması nedeniyle vatandaşlara şu önerilerde bulundu:
Keneler uçma ve sıçrama kabiliyetleri olmadığından genellikle yerde bulunurlar. Bu nedenle uzun otların, çimlerin ve çalılıkların bulunduğu yerlerde dolaşılırken daha dikkatli olun.
Kenelerin bulunabileceği yerlerde veya piknik alanlarında, bacaklarınızı kapatan kıyafetler tercih edin. Uzun kollu giysiler giyin, pantolonlarınızı çoraplarınızın içine sokun, kapalı ayakkabılar giyin. Açık renkli kıyafetler tercih edin.
Vücudunuzu (koltuk atı, kulak içi ve çevresi, göbek deliğinin içi, dizlerin arakası, saç ve kıllı bölgelerinin içi ve çevresi, bacak arası, bel bölgesi) sık sık kontrol edin.
Kene varsa en yakın sağlık kuruluşuna gidin veya keneyi bir cımbızla çıkartın. Kenenin uzaklaştırılmasından sonra ellerinizi su ve sabunla yıkayın, kenenin ısırdığı bölgeyi iyot çözeltisi gibi bir antiseptikle, alkolle veya deterjanlı suyla temizleyin.
Vücudunuza kene yapışması durumunda 10 güne kadar ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikáyetler yönünden kendinizi izleyin (http://www.haberturk.com)
Kırım Kongo'dan Ölümler Başladı Mı? (12.05.2009)
Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi gören 2 hastanın öldüğü bildirildi.
Edinilen bilgiye göre, 2 gün önce Amasya’nın Merzifon ilçesinden KKKA şüphesi ile gelen 82 yaşındaki bir kadın hasta ile Samsun’dan yine KKKA şüphesiyle OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilen 55 yaşında bir erkek hasta, tedavi sürecinde yaşamını yitirdi.
Samsun Sağlık İl Müdürü Mustafa Kasapoğlu, söz konusu 2 hastanın başta kalp olmak üzere bazı problemleri olan hastalar olduğunu belirtti. Söz konusu hastalardan alınan örneklerin Refik Saydam Hıfzıssıha Enstitüsü’ne gönderildiğini belirten Kasapoğlu, "İki hasta da tanı konulmadan vefat etti. Kalp rahatsızlıkları olan hastalar. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, ikisinde de KKKA düşünmüyoruz" dedi. (http://www.radikal.com.tr)
BARTIN’DA, Kırtepe Eski Topçukonağı Caddesi’ndeki ev ve işyerlerinin çevresi ile yollarda çok sayıda kene olduğunu gören vatandaşlar belediyeden yardım istedi. (12.05.2009)
Belediye ekipleri yaklaşık bir saat boyunca ilaçlama yaptı. Bazı vatandaşların, evlerinin önünde biriken çok sayıda keneyle üzerlerine tuz ruhu dökerek mücadele ettiği görüldü.
ERZURUM'da keneler tarafından ısırılan 7 kişi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Daha çok Karadeniz bölgesine yakın yörelerde kenelerin ısırdığı kişilerden birinin sağlık durumu ciddiyetini koruyor. (11.05.2009)
Şenkaya ilçesine bağlı Uğurlu Köyü'nde yaşayan ve kene tarafından ısırılan Songül Bozdemir'in (24) hayati tehlikesinin bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Parlak, tüm hastalar için destek tedavisi uyguladıklarını belirtti. Havaların ısınmasıyla birlikte kenelerin hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde ve yüksek otlaklarda görüldüğünü anımsatan Prof. Dr. Parlak, "Keneler insanları ısırdıklarında deri altına giriyor ve zehirlerini bırıkıyorlar. Bu da KKKA'ya yol açıyor. Kene tarafından ısırılanlar, hiçbir müdahalede bulunmadan en yakın sağlık kuruluşuna gitmelidir. Çünkü keneyi koparmak salgıladığı zehirin vücuda daha hızlı yayılmasına neden olur. Böylelikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riski daha da artar" diye konuştu. (http://www.milliyet.com.tr)
***
GÜMÜŞHANE'de Kene Paniği, 2 kişi KKKA şüphesiyle tedavi altında (11.05.2009)
Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, kent genelinde yılbaşından bugüne kadar 155 kene ısırığı vakası görüldüğünü belirterek, 14 yaşındaki M.G. ve 73 yaşındaki T.Ç.’nin kısa süre önce KKKA hastalığı şüphesiyle Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde tedavi altına alındığını söyledi.
Geçen yıl 2 bin 600 kene ısırığı vakasının görüldüğü Gümüşhane’de tedavi altına alınan 57 kişiden 4’ü hayatını kaybetmişti. (http://www.milliyet.com.tr)
***
Bilinçsiz mücadele kene sayısını arttırıyor (10.05.2009)
Zirai ilaçların bilinçsiz kullanılmasının kene sayısını artırdığına dikkat çeken veteriner hekim Uğur Tarhal, evcil hayvanlarda kene mücadelesinin yapılmasını istedi.
Baharın gelmesiyle birlikte ilçedeki kene şikayetleri de arttı. Özellikle köylerden gelen kene şikayetlerinin artığını belirten veteriner hekim Uğur Tarhal, kenelerin hayvanlarda verim kayıplarına ve bazen de ölümlere neden olduklarını söyledi. Zirai ilaçların bilinçsiz kullanımının kene sayısını artırdığını belirten veteriner Uğur Tarhal, "Yurdun değişik yerlerinde zaman zaman yaşanan Kırım Kango Kanamalı Ateşi Hastalığı haberleri de insanların hassasiyetini artırdı. Son günlerde yörede kene şikayetleri arttı. Biz bu mevsimde evcil hayvanların kenelere karşı ilaçlanmalarını istiyoruz. Keneler hayvandan hayvana hastalık taşıyabiliyor. Ayrıca hayvanlarda büyük verim kayıplarına ve hatta ölümlere de neden olabiliyorlar. Özellikle kenenin yoğun olduğu yerlerde evcil hayvanlar ilaçlanmalı" dedi. (http://www.etikhaber.com)
***
BARTIN'da 307 kişi kene kurbanı oldu,Bartın Devlet Hastanesi acil servisine son 4 ay içinde 307 kişi kene ısırması şikayetiyle başvurdu. (07.05.2009)
Bartın Devlet Hastanesi Başhekimi Seyfettin Kalay, kene ısırması durumunda hiç bir müdahale yapılmadan sağlık kuruluşlarına başvurulmasını istedi. Kene ısırması nedeniyle hastaneye başvuran vatandaşların çoğunluğunu tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçiler ve hafta sonlarında mesire alanlarına piknik yapmaya gidenlerin oluşturduğunu kaydeden Kalay, özellikle bahar aylarının gelmesi ile başvurularda kayda değer artışların olduğunu kaydetti.
HASTALARIN KENDİ KENDİNİ TAKİBİ ÖNEMLİ
Kene ısırması şikayeti ile acil servise başvuran vatandaşların kenenin çıkarılması ile birlikte ateş, baş ağrısı ve halsizlik saptaması olup olmadığına bakıldığını belirten Bartın Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Kalay, gerek görüldüğü takdirde tetenoz aşısı yapıldığını ifade etti.
Hastada kene ısırmasına bağlı olarak etkinleşen bir bulgunun olması durumunda gerekli tedavi şemasının takip edil;/div&g;Hastada.